Bir sonraki Amerikan başkanını Çin ya da Rusya seçebilir mi?
Yapay zeka teknolojileri ile seçimleri manipüle etmek kolaylaşır mı?
You can also read this article in English.
2018 yılında Cambridge Analytica skandalı olarak bilinen büyük bir veri skandalı ortaya çıktı. İngiliz politik danışmanlık firması Cambridge Analytica, milyonlarca Facebook kullanıcısı hakkında kişisel bilgiyi izinsiz veya habersiz olarak elde etti. Sonra, veriler 2016 ABD başkanlık seçimlerinin sonucunu değiştirmek için kullanıldı. Kişiselleştirilmiş çevrimiçi reklamlarla seçmenler oy kullanmamalarını sağlayacak şekilde manipüle edildi. Skandal, dünya genelinde veri gizliliği, seçimlerde teknolojinin kullanımı ve hedeflenmiş reklamcılığın ahlaki yönleri hakkında tartışmalara neden oldu.
Uzmanlar, Trump kampanyasının 2016 seçimleri sırasında günde 50.000'den fazla hedefli reklam çalıştırdığını düşünüyor. Bu reklamlar, belirli seçmen gruplarına ulaşmak ve onlara yönelik kişiselleştirilmiş mesajlar göndermek için kullanıldılar. Cambridge Analytica'nın bu reklam materyallerini hazırlayıp paylaştığı iddia edilmiş, ancak şirket bu iddiaları reddetmiştir. Öte yandan, hedefli reklamcılığın 2016 seçimlerinde kullanılması kazananın kim olduğuna etki edecek kadar büyük bir yenilikti. Sonuçta, Rusya'nın sosyal medya aracılığıyla sahte haberler yayarak Donald Trump'ın seçimi kazanmasına yardımcı olduğu ortaya çıktı. Bugün uzmanlar, bu durumun yabancı güçlerin sosyal medya ve internet öncesinde mümkün olmayan şekillerde seçimlere etki etmesi anlamına geldiğinin farkındalar ve bu tarz tehlikelere karşı uyarılar yapmaktalar. Buradaki reklam adedinin, görsel ve metinsel çeşitliliğinin ne kadar büyük bir fark yarattığının altını çizmek isterim.
Trump’ın dijital kampanya direktörü Brad Parscale, bir röportajda 2016 seçim kampanyasında günde kaç reklam başlattıklarını açık açık paylaşmıştı:
“Programatik olarak yüz binlerce (Facebook'taki reklamlar) reklam yapıyorduk. Ortalama bir günde, dil, sözcükler ve renkleri değiştirerek 50.000 ila 60.000 reklam yapardık. Bazı insanlar yeşil düğmeyi mavi düğmeden daha çok sevdiği için veya bazı insanlar 'katkıda bulunmak' kelimesini 'bağış yapmak' kelimesinden daha çok sevdikleri için reklam metin ve görsellerini değiştiriyorduk.”
The Guardian'da yayınlanan araştırmaya göre, 2020 başkanlık seçimi için 218.000'den fazla reklam yapıldı. İşte kampanyadan bazı istatistikler ve örnek reklamlar.
Şimdi yapay zeka alanında yeni bir çağdayız. ChatGPT4 algoritması sosyal medyada büyük bir etki yarattı ve milyonlarca insan bu teknolojiyi aktif bir şekilde kullanmaya başladı. Bu teknoloji, bir dakikadan az bir sürede reklamlar, blog yazıları ve sahte haberler oluşturabilir ve üretilen içerik miktarını yüz binlere çıkarmak için sadece birkaç saat gerektirir. Bu teknoloji sayesinde her şirket, her aday ve her yabancı ülke, bir sonraki seçimi etkilemek için kullanılabilecek milyonlarca içerik parçası oluşturabilir.
Bu yeni teknolojinin yükselişi ile birlikte, bir seçimi etkileme kabiliyeti artık insanlardan ve Çin ve Rusya gibi ülkelerin eline geçmiş gözüküyor. Bu ülkeler yapay zeka için güçlü bir araç olan ChatGPT'yi ya da kendi AI teknolojilerini kullanarak milyonlarca içerik üretebilir ve seçmenleri kandırmak ve seçim sonuçlarını değiştirmek için kullanabilirler. Bu, Amerika Birleşik Devletleri'nin bir sonraki başkanının orada yaşayan insanlar tarafından değil, yüksek teknolojili araçlarıyla seçim sonuçlarını değiştirebilen yabancı bir güç tarafından seçilebileceği anlamına geliyor.
Bu durum, ülkenin vatandaşlarının bir liderin seçiminde artık özgürce karar veremeyecekleri, sonuç konusunda da kontrol sahibi olmaması demek. Yabancı güçlerin, bir sonraki seçimin sonuçlarını değiştirmek için yapay zeka ve diğer teknolojileri kullanamamalarını sağlamak için adımlar atmak çok önemli. Peki mümkün mü? Benim cevabım üzgünüm ki maalesef değil olacak.
Öte yandan, benzer bir durum Amerika için de geçerli. Amerika, dünyanın herhangi bir yerindeki herhangi bir seçimi artık daha kolay manipüle edebilir. Diktatörler, içerik üretmek için gerekli teknoloji ve paraya sahip olduklarında kendi vatandaşlarının kararlarını etkileyebilirler. Henüz deep-fake teknolojisi doğru düzgün bir tehdit olmaya başlamadı bile. Gelecek tehdit AI ile birlikte çalışan deep-fake videoları olacak.
AI araçlarının olumlu çok fazla vaadi var, ancak potansiyel dezavantajları da konuşmanın önemli olduğunu düşünüyorum. AI'nın yıkıcı devrimini heyecan verici bulsam da, risklerini tartışmalı ve toplumsal hayatı, uluslar arası siyaset ve ticareti etkileyecek seçimlerin adaletini sağlamak için yeni yollar icat etmeliyiz.