İlk yazımda “Hacker Mindset” ile ne kastediyorum, kısacık anlatmama izin verin. Merak etmeyin hacker mindset ile bir siteye ya da sisteme nasıl sızacağınızı anlatmayacağım. (Bilmediğim için değil, konumuz olmadığı için. 😱 Kötü şaka alert!) Hollywood filmlerindeki ergen irisi ve sürekli cips yiyen gözlü adamları, hoodiesi üzerine yapışmış, duşa bile onunla giren, uykusuzluk ve uyuşturucu karışımı madde kullanımı sebebi ile gözleri şişmiş Mr.Robot’ları bir kenara bırakın.
Benim anlatacağım hikayeler böyle stereotiplere dayanan şeyler değil. Ben size, bugüne kadar gördüğüm, okuduğum, karşılaştığım ve bazen kendi kendime icat edip denediğim “hack yöntemlerini” anlatmak için buradayım. Bu nokta konunun uzmanı gibi değil, meraklısı gibi anılmak istediğimi belirtmek için uygun sanırım. Hadi gelin adını tam koyalım neyi kastettiğimin.
Merak etmek, rahatsız olmak, değiştirmeyi denemek, yılmamak benim “Hacker Mindset” ile kabaca kastettiğim. Günlük karşılaştığımız kişisel ya da iş ile ilgili, bazen de ülke ve dünya ile ilgili problemlere alternatif hacker kafası çözümler üretmek. Daha iyisi için mevcudu hacklemek ve değiştirmek. Olmayanı bir şekil oldurmak. Bunu yaparken de içinizdeki her şeyi öğrenmeye aç meraklı hacker’ı birazcık da doyurmak.
Öncelikle hoş geldiniz.
Neler göreceksiniz bu newsletter’da?
Hayatınızda uygulayabileceğiniz pratik ve uygulanabilir tavsiyeler
Denemelerim ve sonuçları
Başarısızlıklarım ve buradan çıkardığım dersler
Merak ettiklerim ve kurcaladıklarım
Birlikte çözmemiz gereken problemler ve bu problemler ile ilgili çözüm önerileri
Peki amacım ne bu yola çıkarken?
Korkmayın, kimseye eğitim satmayacağım. :) Kimse için de yaşam koçu falan da olmak istemiyorum…
Ben bir “rahatsızım”. Böyle yetiştirildiğim için mi ya da zamanla böyle olduğum için mi bilmiyorum ama ben her yerde bir ilişki, bir sistem, bir uyum, bir neden-sonuç ilişkisi görüyorum. İstemsizce, konuştuğum herkeste bir potansiyel, karşılaştığım her olayda bir daha iyi olma imkanı fark ediyorum. Yazmanın tam da bu sebeple bir fayda yaratacağına inanıyorum.
Hemen yaşanmış bir örnek vereyim. Lüks bir otelde eşimle evlilik yıldönümümüzü kutlarken*, otelin bize sunduğu kusursuz akşam yemeğinin gerçekleşmesi için nasıl bir tedarik zinciri kurulmalıyı, hizmet işletmelerindeki insan kaynağı problemini, şefinden garsonuna, temizlik görevlisinden genel müdüre mükemmel bir ekip çalışmasının ve kurum kültürünün nasıl olması gerektiğini düşünüyor, kafamda genel müdürün başarısının sırrını sorguluyorum. Bu ilişkileri görmek, detayların içerisindeki planlamayı ve uyumu farketmek beni tutku derecesinde heyecanlandırıyor. Sonra bütün gece, ertesi gün merakla incelemeye devam ediyorum oteli ve yaşadığım deneyimi. Otelden çıkıp eve dönerken büyük bir heyecanla Aysel’e anlatıyorum gördüğüm büyük resmi: “Şunu farkettin mi? Bunun için şöyle şöyle olmalı. Peki ya bunu? Adamlar böyle böyle düşünmüş ve bak bunu yapmış.” Aysel yıllar içinde alıştığı için heyecanıma, garipsemiyor artık beni. (İlişki tüyoları için de takipte kalın. 🥰)
Pazartesi günü işin başına geçtiğimde ekibe anlatmaya başlıyorum neler yaşadığımı ve öğrendiğimi: “Yönetici asla başkasına yaptırabileceği bir işi kendisi yapmaz. İş devretmeyi öğrenmemiz lazım. Harika insanlar var ekibimizde onların potansiyellerini ancak böyle açığa çıkarabiliriz…”
Sevgili okuyucu, demem o ki ben öğrenmeyi, yığın gibi her şeyi biriktirmeyi ve bu yığından yeni şeyler üretmeyi tutku derecesinde seviyorum. 42 yaşıma kadar bu tutkuyu yakın çevrem, iş arkadaşlarım ve müşterilerim gibi görece dar bir çerçevede yaşadım. Yazmanın daha fazla insana dokunabileceğim anlamına geldiğini biliyorum. Bildiklerimle ve öğreneceklerimle başka insanların potansiyellerini gerçekleştirmelerine yardımcı olabileceğime inanıyorum. Bunu yapmanın beni zorlayacağını ve kendi potansiyelimi harekete dönüştürebileceğini biliyorum. Bu sadece verdiğim değil tam da bu sebeple bolca da aldığım bir ilişki benim için. Değişebileceğimiz, değiştirebileceğimiz…
Bir yolculuğa çıkalım istiyorum okuyucu. Bilinmeyene, birlikte…
Asla düşünerek o anı mahvetmeyin. Düşünceler bekleyebilir. Sevdiklerinizle olduğunuz bir an, birlikte paylaştığınız deneyimler paha biçilmez şeyler. Akşam herkes odasına çekilince, kendinizle baş başa kaldığınız zamanlarda düşünün. Merak etmeyin ben o akşam yemeğinin tadını sonuna kadar çıkardım. Hanımcılık kazanacak! 🤣