Serinin ilk yazısı farkındalık ile ilgili idi. İkinci yazımızda veri ve bilgi ile olan ilişkimizden bahsettik. Serinin üçüncü yazısı odaklanma ve meşguliyet ile ilgili idi. Serinin son yazısında felaketlerle baş etmek konusunda takip edilecek son adımları konuşacağız.
Büyük bir amacın parçası olma
Yaşadığımız deprem felaketi gibi büyük felaketlerde anlık olarak yaşadığımız üzüntü, çaresizlik, umutsuzluk gibi duygularla baş etme yollarından birisi de bir işe yaradığını hissetmektir. Depremzedelere destek olmak için hemen bağış yapmak, evdeki kullanılabilir eşyaları kolilemek ve yardım toplama noktalarına götürmek, bu toplama noktalarında gelen yardımların toplanmasına, tasnifine ve tekrar kolilenmesine fiziksel olarak destek olmak, arama kurtarma tecrübeniz varsa deprem bölgesine gitmek kendinizi bir nebze toparlamanızı sağlayacak, kendinizi iyi hissettirecek şeylerden bir tanesi.
Meşguliyet ve odaklanma yazısında bu konuya biraz değinmiş bu konuyu başka bir boyutta ele almıştım. Burada ise büyük bir amacın parçası olmanın verdiği bir iyileşmeden bahsediyorum. Tarif etmeye çalıştığım şey birlikte olmanın, mücadele etmenin ve zorlukları aşmanın getirdiği bir his. Tek başımıza çözemeyeceğimiz problemleri çözmek için bizimle beraber mücadele eden insanların olması hissi. Yalnız olmadığımız, bir şeyler değiştirebilceğimiz ile ilgili bize umut veren bir duygu. Felaketler ile baş etmek için uygulamamız gereken adımlardan birisi de tam olarak bu. İçinde yaşadığımız topluluğa ne varsa vermek, onlar için ne yapabiliyorsak yapmak.
Küçük lokmalara bölmek
Kariyerimin başlangıcında, bankada çalışmaya başladığımda, zaman yönetimi eğitimi almıştım. Bir fili nasıl yersin diye soruyorlardı ilk derste. Cevap parçalara bölerek idi. Çok da haklılardı. Kimse bir fili bütün olarak yutamaz. Küçük lokmalara ayırmak, öyle hazmetmek gerekir.
Karşılaştığımız engeller de, felaketler ya da hayal kırıklıkları da böyledir. Tek lokmada yutup hazmetmek mümkün değildir. Adım adım parçalamak, büyük bir problem değil onu oluşturan daha ufak problemler gibi görmek gerekir. Deprem felaketini bir bütün gibi görmek yerine, arama kurtarma problemleri, enkaz kaldırma, barınma, temiz su, çocuklar için oyuncak gibi daha küçük lokmalara bölmek her lokma için ayrı ayrı mücadele etmek daha doğru olur.
Problemleri bu şekilde bölmek her problemi, iyi ya da kötü sonuçlarını kabullenmemizi kolaylaştırır. Bu kabullenme bir sonraki problemi çözmemiz için bir fırsat yaratır. Gerçeği reddetmek, yaşananları görmezden gelmek problem ve çözüm için anlamsız bir davranış. Günlük olarak yeni lokmalar almak, o lokmaları iyi kötü hazmetmek ve yeni lokmalar için mücadele etmek bütün bir felaketi hazmetmekten daha iyi olabilir.
Sosyal ilişkiler kurmak
Son tavsiyem sadece felaketlerle baş etmenin değil, huzurlu ve mutlu bir yaşamın da olmazsa olmazı yakın sosyal ilişkiler üzerine. Genlerimize işlenmiş evrimsel davranışlardan birisi, insanın sosyal bir canlı olması. Bu sebeple sosyal olarak kabul görmek, takdir edilmek, sevilmek gibi ihtiyaçlarımız var. Bu ihtiyaçlar karşılanmadan iyi hissetmemiz ve mutlu olmamız mümkün değil.
Bu sosyal ilişkilerin kıymetli bir diğer yanı da deprem gibi felaketlerde grubun bir araya gelmesi, üzüntüyü paylaşması ve tek başına çaresiz hisseden bireye yalnız olmadığını hatırlatması. Direk olarak hiç bir problemi çözmese de yakın sosyal ilişkiler yaşadıklarınızı normalleştirmenize büyük katkı sağlıyor.
Psikolojik olarak bu tarz durumlar ile baş edemeyeceğinizi hissettiğinizde, stres üzerinizde yönetemeyeceğiniz bir baskı yaratıyorsa, çözümsüzseniz belkide sadece ne hissettiğinizi anlatmak, anlaşılmak iyi gelebilir. Problemlerinizi çözmez ancak üstünüzdeki yükü bir nebze alabilir. Bu sebeple sıkı arkadaşlıklar, iyi aile ilişkileri, yakın aile dostları ile zaman geçirme önemli bir dayanak noktası olabilir.
Dört bölümde parça parça anlattığım her şey kendi tecrübelerime dayanıyor ve tıbbi, bilimsel bir tavsiye niteliği taşımıyor. Sadece felaketlerde değil günlük yaşamda da ihtiyacımız olan teknikler ya da davranış şekilleri yazdıklarım. Umarım stresli bir durumla karşılaştığında, içinden çıkılamaz bir problemi çözmen gerektiğinde, kendini iyi hissetmediğin zamanlarda burada yazdıklarım bir nebze yardımcı olur. Okuduğun için teşekkürler!