İyi bir liderin görevi nedir?
Bir önceki şirketimden ayrılma sürecim liderlik konusunda dersler ile dolu. Bugün aldığım derslerden birini paylaşmak istedim.
Önceki şirketimden ayrıldığımda, yeni ajans başkanına müşteriler, takım liderleri ve çalışanlar hakkında tüm bildiklerimi açıkça aktardım. Ayrıca, yönetim konularında kendi tecrübelerimden çeşitli tavsiyelerde bulundum.
Bu devir teslim süreci devam ederken bir gün, şöyle bir tavsiyede bulundum: "Çalışanlara göre siz işin başındaki yeni adamsınız. Takımın sizi, sizin takımı tanımanız için zamana ihtiyaç var. Lütfen ekibinizi anlamaya çalışın. Bir süre sonra şirketi yeniden yapılandırma şansı elde edeceksiniz. Ekipte çok yetenekli çalışanlarım var. Birlikte çalışın ve hiçbir yeteneği harcamayın. İstemediğiniz kimseyle çalışmak zorunda değilsiniz, ama bugün şirketin devamlılığı için onlara ihtiyacınız var. Müşterilerle olan ilişkilerin tüm geçmişini biliyorlar. Pazarlama ve reklam konusunda uzmanlar. Hazır olduğunuzda, yanlış düşündüğünüz her şeyi değiştirebilirsiniz."
Bana bilgece şu yanıtı verdi: "Yanlış gidebilecek herhangi bir şey hakkında endişelenmenize gerek yok. Bildiğiniz gibi, ben de önceki görevimde genel müdürdüm. Bu yüzden müşterilerle olası sorunları önlemede iyiyim. Güçlü yanlarımdan biri kontrol. Örneğin, kimse müşteriye benim mail kontrolüm olmadan bir e-posta gönderemez. Çoğu zaman, müşteriyle konuşan benim. Burada da öyle olcak. Bu yüzden bu tür şeylerde hiçbir şeyi riske atamam. Her şey benim kontrolümde olacak.“
Şaşırmıştım. Sormadan da edemedim: "Daha önceki ekibinizin kendi başına, kendi müşterilere e-posta yazamayan insanlar olduğunu mu anlatıyorsunuz? Çalışanlarınıza uzmanlıkları ile ilgili güvenmiyorsunuz özetle. Sizi doğru anladım mı?"
"Bensiz, hiçbir şey yapamazlar" diye yanıtladı. "Teslim ettikleri her şeyi kontrol etmek zorundayım. Onları yönetmek zorundayım."
Bir ay süren devir teslim sürecinden sonra, yönetim sürem sona erdi. Ve şirketten ayrıldım. Ondan sonra ne olduğunu tahmin etmek zor değil. Neredeyse eski tüm çalışanlar mobbinge uğradı, birçok kişiyi işten çıkardı ve meydana gelen sorunlar için herkesi ve elbette beni de suçladı. Yetenekli, istekli çalışanların yerini kontrolü altında çalışacak, deneyimsiz bir ekiple doldurdu. Sonuçlar herkes için hüsran oldu. Kendi açımdan derslerle dolu bir deneyim yaşadım diyebilirim.
Yerime gelen yöneticinin tavrı bana geçmişten bir liderlik tavsiyesini hatırlattı. Kariyerimdeki ilk yöneticilik deneyimim bankacılık sektöründe idi. O gün altında çalıştığım direktörüm bana yöneticilik için belki de en temel kuralı tavsiye etti:
"Başkasına yaptırabileceğin bir şeyi asla kendin yapma."
Bu cümleyi okuduğunuzda, yönetim için çok fazla şey öğütlemiyor hatta basit bir şeymiş gibi görünüyor. Ama inanın, bu söyleneni yapmak okumaktan daha zor. Birçok yönetici (yukarıda gördüğünüz gibi), güven ve destek ilişkisi yerine mikro yönetim ve ağır bir kontrolü tercih ediyor. Kendi başınıza yapmak yerine, işi ekibinize yaptırmalısınız. Yönetici olarak, sonuçlardan elbette sorumlusunuz. Bunu devredemezsiniz ancak yetkilerinizi işi yaptırmak için kullanmalısınız. Her şeyi kontrol ettiğiniz, mikro-yönetim yaptığınız her adım sizi lider değil çalışan yapar. Ekibinizi tüketmemek, kaybetmemek ve vasatlaştırmamak için sizin işiniz onlara destek olmak, yol göstermek ve hata yaptıklarında tekrar deneyecekleri gücü bulmalarını sağlamak.
İşinizi çok iyi bildiğinize şüphem yok. Şirketteki herkesten daha deneyimli olduğunuzdan da eminim. Muhtemelen bu yüzden şirketin en üst noktasındasınız. Ama deneyim veya uzmanlık, iyi bir yönetici olmak için yeterli değildir. İnsanlara liderlik etmek, ekibinize destek olmak, eğitmek ve güvenmekle ilgilidir.
Ekibinize emirler vermeyin. Ekibinize liderlik edin. Çalışanlarınızın kendi hikayelerini yazmaları için onlara şans verin. İyi bir liderin en önemli görevi, işi yapmak değil yaptırmaktır. Şirketler ancak bu şekilde büyürler. Harika çalışanlar ile sektörlerindeki en iyi olurlar.
Siz hiç süreç odaklı, her şeyi kontrol eden, mikro yönetim yapan bir yönetici ile çalıştınız mı? Ne hissettiniz? Neler yaşadınız? Hikayelerinizden öğreneceğimiz çok şey var. Paylaşmaktan çekinmeyin.
*Bu yazı Temmuz 2021’de İngilizce olarak Marketingmindset.org’da yayınlandı.
Finans konusunda deneyimli bir portföy yöneticisi olarak böyle biriyle çalıştım. Aslında benim deneyimim daha kötüydü. Çünkü yönetici burnunu soktuğu konularda giriş seviyesi bilgiye dahi sahip değildi. Haliyle şirket çok fazla eleman kaybediyor, deneyimli kişiler onunla çalışmak istemiyordu. Geri kalanı da üniversiteye hazırlanan çocuklar ya da mecburiyetten orada bulunanlardı. Çevrede herkesin mobinge maruz kalmasına şahitlik ediyordum. Bizi biraz daha rahat bırakıyordu. Ama yine de çok yanlış kararlar aldı. Psikolojisini sürekli stabil tutması gereken bir trader'a mobing yapmak zekice bir hamle değildir. Size tek para kazandıran kişi o ise onunla tartışmak da öyle. 10 gün kadar dayanabilmiştim. Böyle bir adama para kazandırmak ilgimi çekmiyordu.