Dubai çikolatasının pazarlama sırrı
Herkesin elinde içi akışkan Antep fıstıklı bir çikolata. Öve öve bitiremiyor. Peki neden?
Bu olayın literatürdeki adı taklitçi (mimetic) arzu.
René Girand’ın ifadesi ile açıklayalım: “İnsanlar ne istediklerini bilmezler. Başkaları ne isterse onu isterler.”
Dubai çikolatası deneme ve paylaşma isteği, taklitçi arzu için harika bir örnek.
Kişi arzulanan bir marka ya da ürün üzerinden kendisini yeniden tanımlamaya, kendini inşa etmeye meyillidir. Arzulanan bir ürünün kendisini de arzulatacağını bilir. Başka bir deyişle ürün üzerindeki algıdan kendine bir miktar ilgi, bir miktar arzu çalar. Sahip olmanın ona bir statü getireceğini içten içe bilir.
Bir kısım reklamcılık faaliyeti (özellikle de geleneksel reklamcılık) bir ürünü arzu nesnesi haline getirme çabasıdır. Herkesin istediği bir ürüne dönüşmek, kitleleri düşünmeden satın almaya sevk eder.
Bu tür arzu nesnesi haline gelmiş ürünler ve deneyimler, lüks segment markalardan teknoloji ürünlerine, tatil destinasyonlarına kadar farklı sektörlerde yer alabilirler. Hemen aklıma gelen global örnekleri sıralayayım:
Dyson: Sıradan bir elektrikli süpürge ya da saç kurutma makinesi olmaktan çıkıp, statü sembolüne dönüşen bir marka.
MacBook: Teknolojik olarak güçlü, minimalist tasarımı ile adeta bir yaşam tarzı sembolü haline gelen bir ürün.
Bang & Olufsen: Yüksek kaliteli ses sistemleri ve tasarım harikası ürünleriyle, evlerde bir statü göstergesi.
Paris seyahati ve Eyfel Kulesi: Dünyanın dört bir yanından insanların görmeyi arzuladığı romantizmin ve prestijin sembolü haline gelen bir destinasyon.
Rolex ve Louis Vuitton: Lüks segmentte statü ve başarıyı sembolize eden bu markalar, saat ve moda dünyasında prestijin zirvesi.
Tesla ve BMW: Elektrikli otomobil devrimiyle teknolojiyi statüyle birleştiren Tesla ve BMW gibi markalar, otomobil tutkunları arasında arzulanan nesneler.
Nike Air Jordan: Spor ve stilin yanı sıra sosyal statüyü de simgeleyen bir ayakkabı.
Air fryer’lar: Modern yaşamın vazgeçilmezlerinden biri, "herkesin sahip olması gereken bir mutfak aleti"
Biz ürünleri sıklıkla işe yaradıkları için alıyoruz. Ama markalar sadece işlevden ibaret değiller. Markalar toplumsal kabul ve prestijle ilişkilendirilen arzu nesnelerine dönüşebilirler. Statü kazandırabilirler. İşlevlerinden daha öte bir sosyal tatmin yaşatabilirler.
Sizin aklınıza gelen taklitçi (mimetic) arzu markaları var mı?