Aynı kör tartışmalar sürüyor. Üniversite sihirli değnek değil ki sizi dünyaya hazırlasın, işe soksun, yüksek maaşlar sunsun. Üniversite bir deneyim. İmkânı olan herkese önerdiğim bir deneyim.
"Üniversitede iken staja git işin pratiğini öğren." cümlesi bence bu yazıda çok kilit. Herkesin okuduğu bölüm ile ilgili staj yapma zorunluluğu olmuyor malum, çoğu kişi zorunlu olmayınca gerek de yok sanıyor. Kişisel tecrübemde İşletme 1. sınıfta mağazacılıkta part time çalışmaya başladım. 2. sınıfın yazında zorunlu olmamasına karşın deneyim kazanmak için büyük bir otomotiv firmasında müşteri ilişkileri departmanında 1 ay staj yaptım (maaş alacağımı bile bilmiyordum o bonus oldu). Sonra da hep mağazacılıkla devam ettim ve perakende, marka yöneticiliği derken kariyer bir şekilde şekillenmiş oldu.
Neyi sevip neyi sevmeyeceğinizi, özellikle "işletme" gibi mezunlarının geniş bir alanda çalışma imkanı olan bölümlerde kariyerinizi nasıl şekillendirseniz daha iyi oluru da üniversitede öğreniyorsunuz. Bahar şenlikleri, gitar çalarak okul bahçesinde flörtüne kur yapmalar, dans/kültür vb öğrenci kulüpleri de cabası :) Diyeceğim o ki bu okkalı cevap aslında Burak Su'ya çok katılmamın ispatıdır. Bir kişiye bile dokunsa bu fikirler ne güzel olur.
"Üniversitede iken staja git işin pratiğini öğren." cümlesi bence bu yazıda çok kilit. Herkesin okuduğu bölüm ile ilgili staj yapma zorunluluğu olmuyor malum, çoğu kişi zorunlu olmayınca gerek de yok sanıyor. Kişisel tecrübemde İşletme 1. sınıfta mağazacılıkta part time çalışmaya başladım. 2. sınıfın yazında zorunlu olmamasına karşın deneyim kazanmak için büyük bir otomotiv firmasında müşteri ilişkileri departmanında 1 ay staj yaptım (maaş alacağımı bile bilmiyordum o bonus oldu). Sonra da hep mağazacılıkla devam ettim ve perakende, marka yöneticiliği derken kariyer bir şekilde şekillenmiş oldu.
Neyi sevip neyi sevmeyeceğinizi, özellikle "işletme" gibi mezunlarının geniş bir alanda çalışma imkanı olan bölümlerde kariyerinizi nasıl şekillendirseniz daha iyi oluru da üniversitede öğreniyorsunuz. Bahar şenlikleri, gitar çalarak okul bahçesinde flörtüne kur yapmalar, dans/kültür vb öğrenci kulüpleri de cabası :) Diyeceğim o ki bu okkalı cevap aslında Burak Su'ya çok katılmamın ispatıdır. Bir kişiye bile dokunsa bu fikirler ne güzel olur.
Kampüs çimlerinde "Akdeniz akşamları" yılları. :)